Yaygın görülmesi nedeniyle kanserin bir `kader` olduğu yanılgısı kabul görüyor. Oysa kanser bir kader değil! Üstelik erken yakalandığında tedavi olma ihtimali giderek artıyor!
Dünyada 25 milyon insan kanserle yaşıyor ve her yıl yaklaşık 10 milyon kişi kansere yakalanıyor. Ancak bu gerçeğin yanı sıra tıp alanında yaşanan gelişmeler, umutlarımızı her geçen gün daha da yeşermesini sağlıyor. Her yıl milyonlarca insan kanserin üstesinden gelerek hayata daha da sıkı sarılıyor.
Erken Tanı İçin
- Kendi Kendine Muayene:
20 yaş üzerindeki her kadın, memelerini ayna önünde ayda bir kez muayene etmeli. Bu muayeneyi adet başlangıcından 5-7 gün sonra, yani hormon etkisinin en az olduğu dönemde yapmalı. Eğer meme dokusunda veya başında bir değişiklik fark ederse, hemen bu konuda uzmanlaşmış bir doktora başvurmalı.
- Mamografik Tarama:
Mamografi birçok hastadaki meme tümörünü daha belirtiler ortaya çıkmadan veya elle fark edilmeden saptayabiliyor. Ayrıca memedeki küçük kireçlenme kümelerini de gösterebiliyor. Mikrokalsifikasyon denilen bu kireçlenmelerin çoğu iyi huylu olsalar da, kanserin erken habercisi olabiliyor. Üstelik mamografi tetkikinde artık çok düşük düzeyde radyasyon kullanılıyor. Bu nedenle her kadın risk faktörüne sahip değilse, mamografi taramasına 40 yaşında başlamalı. Birinci veya ikinci derece akrabalarında meme kanseri hikayesi varlığı gibi risk faktörüne sahip olanlar ise ilk mamografi taramalarını 35 yaşında yaptırmalı.
- Hekim Muayenesi:
Özellikle 40 yaş ve üzerindeki kadınların yılda bir kez doktoruna başvurup meme muayenesi yaptırması gerekiyor.